ibrahim celik

29 Oca 20211 dk.

KAFASI MÜNKİR, KALBİ MÜMİN OLANLAR

Mümin, Kur’an’ın gösterdiği şekilde iman eden, münkirse Kur’an’ın gösterdiğini inkâr eden demek.


 
Muhammed İkbal’e göre, nüfus kâğıdı bakımından ‘münkir’ bilinen birçok insan, özellikle Batı’nın bilim ve düşünce öncülerinin büyük kısmı ‘kalbi mümin olduğu halde kafası münkir’ listesindedir.

Bunlar, Kur’an imanının resmen dışında duran, o imanla teorik irtibatları olmayan ama hakikatte o imanın isteklerini en ileri anlamda hayata geçiren insanlardır. Dürüsttürler, hakka saygılıdırlar, yaratıcıdırlar; insanlığın hayrına büyük değerlere imza atmışlardır. Özlemleri, idealleri Kur’an’ın özlem ve idealleriyle büyük ölçüde aynıdır.


 
Yakından tetkik ettiğinizde bu insanların tamamına yakınının ‘deist’ felsefenin iman çocukları olduklarını görürsünüz.


 
İkbal bu kalbi mümin kafası münkirlerin başında Karl Marx ve Nietzsche’yi görüyor. Marx için şöyle diyor: “Onun bâtılında hak gizli olduğu için onun kalbi mümin, kafası münkirdir.” (Cavidnâme, beyt: 540)


 
İkbal, Marx’ın ana eseri Das Kapital için de ‘Cebrailsiz Kur’an’ nitelemesini yapmaktadır.


 
Kalbi mümin, kafası münkirlere karşın kalbi kâfir kafası mümin güruhu vardır ki o güruh bizim dinci diye adlandırdığımız Maun mücrimi sahtekârlardır. Bunlar nüfus kâğıtlarıyla mümin, kalpleri ve eylemleriyle kâfirdirler. Hem de çifte kavrulmuş kâfir.

Yaşar Nuri ÖZTÜRK

    120
    0