Kur'an okunması bir afsun ve kelime işi değil, gönderilen mesajın içeriği üzerinde düşünme ve gereğini yapma işidir. Önemli olan ortak beyanlar üzerinde düşünüp gerekli değerleri üretecek boyuta gelmektir.
Surelerin bir kısmını, "namaz sureleri" diye ayıran yaklaşımlar da İslam dışıdır. Kur'an'ın tümü namazda okunabilir. Bunun aksini söyleyerek, "namaz sureleri" öğreten bir ticaret sektörü yaratmak isteyenler vardır.
Bu ticari sektör şöyle çalışmaktadır: Önce, namazan Arapça dışında bir dille kılınamayacağı fetvaya bağlanmaktadır. İkinci olarak, namaz kılacak kadar Kur'an öğretmek amacıyla(!) bir ' Kur'an kursu alt sektörü' oluşturulmaktadır.
Bu sektör, cazibe yaratmak için 'namaz surelerini öğretme' hizmeti verdiğini propaganda ederek halktan çeşitli başlıklar altında akıl almaz paralar toplamaktadır.
Sektörün öğrettiği 'namaz surelerini okuma' ile Kur'an okumanın hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü sektörün öğrettiği şey, sadece Arap alfabesinin harflerini telaffuzdur. Bu, eşi görülmemiş bir tutarsızlıktır. Arap alfabesini öğrenen çocuklar ne bir kelime Arapça öğrenmektedir ne de Kur'an'ın içeriğinden herhangi bir şey. Öğrendikleri, Arap harflerinin gırtlağın, karnın neresinden nasıl çıktığıdır. Yani insanlar, 'namaz surelerini öğrenmek' adı altında açık bir papağanlık eğitimine tabi tutulmaktadır. Kitleler aldatılmaktadır.
Her yıl müslümanların cebinden trilyonlar alıp götüren bu sektör, tarihte benzeri hemen hemen hiç görülmeyen bir ruhban sömürüsü yürütmektedir.
Bundan kurtulmanın yolu, herkesin kendi ibadetini, namazını-niyazını kendi diliyle yapma hakkına sahip olduğunun halka öğretilmesidir. Sektör buna şiddetle karşı çıkmaktadır. Çünkü menfaat kayıpları çok büyüktür. Bu zihniyetin, Osmanlı dönemindeki kökdamarı olan softa-molla sektörü, benzeri bir karşı çıkışın matbaanın yurda getirilmesi gündeme geldiğinde göstermiş, 'Din elden gidiyor' diye sokağa dökülmüştür.
Elden gidenin din değil, bu çıkarcı sektörün gelirleri olduğu anlaşıldığında aradan 227 yıl geçmişti. Osmanlı'yı dünyanın gerisinde bırakan ve asırlık bir yığın belanın kaynağı olan koskoca 227 yıl. Bugün, kalkınmış ülkelerin gerisinde kalarak ona buna yüzsuyu dökmenin acı faturasının arkasında işte bu softa-molla katranı vardır.
Commentaires