(İsra 50-93)
أَوْ يَكُونَ لَكَ بَيْتٌ مِّن زُخْرُفٍ أَوْ تَرْقَى فِي السَّمَاء وَلَن نُّؤْمِنَ لِرُقِيِّكَ حَتَّى تُنَزِّلَ عَلَيْنَا كِتَابًا نَّقْرَؤُهُ قُلْ سُبْحَانَ رَبِّي هَلْ كُنتُ إَلاَّ بَشَرًا رَّسُولاً
Ev yekûne leke beytun min zuhrufin ev terkâ fîs semâi, ve len nu’mine li rukıyyike hattâ tunezzile aleynâ kitâben nakrauhu, kul subhâne rabbî hel kuntu illâ beşeren resûlâ(resûlen).
Ve senin altından bir evin olsun veya göğe çık! Bize okuyacağımız bir kitap indirmedikçe senin yükselişine asla inanmayız. De ki: “ Benim Rabbim Subhan’dır. Ben, sadece beşer bir resul değil miyim?
Müşriklerin talebi, Allah Resulü’nün miraca yani göğe çıkması. İstekleri o kadar fazla ki göğe çıkma da yetmeyecek. “ Bize okuyacağımız bir kitap indirmedikçe senin yükselişine asla inanmayız” diyorlar. Senden bu olağanüstülük bekleyenlere de ki: “ Benim Rabbim Subhan’dır.”(İsra 50-93)
Çok önemli bir kullanım. Benim Rabbim kadir-i mutlaktır. İsterse bütün mucizeleri yapar, bana da yaptırtır, demiyor, dikkatinizi çekerim. Yani peygamber bu mucizeleri göstermedi dediğimiz zaman, niye Allah’ın gücü buna yetmiyor mu diye itirazları Kurân’ı Kerim reddetmektedir. Bu ifadelerin yersiz olduğunu ifade etmektedir. Çünkü burada kadir esması geçmemekte, Rabbin münezzeh olduğundan bahsetmektedir.
Maalesef Mekkeli müşriklerin mucize istekleri gerçekleştirilmemiş olmasına rağmen Hz. Muhammed’in vefatından sonra müşriklerin geçmişteki istekleri bu kez Müslümanlar tarafından yeniden üretilerek peygamberimiz Mirac'a çıkartılmıştır.
İbrahim ÇELİK
Comentários