Kurân ve Hayat Kurân ve Hayat
top of page

Ölüye ne okuyalım?

Yazarın fotoğrafı: ibrahim celikibrahim celik

Biz buna kafayı takmışız. Kurân’ı amacı dışında kullanırsak Kurân’a saygısızlık olur. Kurân’ın geliş amacı hayatta olan insanlara mesaj vermek, onların hayatını dizayn etmek, onları disipline etmek amacıyla gelmiştir.


Eğer biz Kurân’ı ölülere tahsis edersek bunun manasına, anlamına, içeriğine yönelmeyiz ve bu mesajdan mahrum kalırız. Fakat maalesef hala; ne okuyalım? Mezara gittiğimiz zaman Yasin, Fatiha, İhlas okumayalım mı? Bugüne kadar bunlar okunuyordu niye böyle oldu?


Bugüne kadar okunmuş olabilir. İlkokul birinci sınıf öğrencisine gidin Fatiha suresinin, İhlas suresinin manasını okuyun ve söyleyin ki: “Biz bunu ölen dedene okuyoruz. Acaba faydası olur mu? Ne diyorsun”


Ne der biliyor musunuz? Dedemle bunun ne alakası var der. Allah bunu sana söylüyor der. Allah burada kendini anlatıyor. “Allah’ın bir olduğuna, eşi benzeri olmadığına inanın, övgünün, yüceltmenin, takdisin, takdirin, tekbirin Allah’a has olduğunu ve ondan başka kimseye sığınılamayacağını, sadece O’na kulluk edileceğini “sana, hayatta olan insana anlatıyor. Babacığım, anneciğim bunu dedemle nasıl bir bağlantısı olabilir der.


Efendim o okuduğum Yasin’den, Fatiha’dan, İhlas’tan aldığım sevabı gönderiyorum ona. Yok öyle bir şey. Allah sana diyor ki: “Şöyle şöyle yapacaksın. Bunu yaparsan sevap olur. Buna uyarsan hayatını sevaba dönüştürürsün” diyor.


Şimdi Allah diyor ki: “İnfak edeceksiniz, zekât vereceksiniz, doğru yaşayacaksınız, yardımlaşacaksınız, yalan söylemeyeceksiniz, çalmayacaksınız. Bunlara uyarsanız hayatınızı sevaba dönüştürürsünüz. Ama hayatınızda bunların karşılığı yoksa bu ayetlerin okumanın sevap olması diye bir şey yoktur.”


Allah diyor ki: “İnfak edin, verin.” Siz vermiyorsanız ama bu ayeti yüz bin defa okuyorsunuz. Yüz milyarlarca defada okusanız bir gram sevap alamazsınız. Ta ki o ayeti uygulayana kadar.

Adam gitmiş. Hırsızlık yapmış, çalmış, milletin hakkına tecavüz etmiş, gasp etmiş adamın malını, ondan sonra bu ayeti, hırsızlığı yasaklayan ayeti gitmiş dedesinin ruhuna okuyor. Bu aklımızı biz ne zaman kullanmayı düşüneceğiz.


Kurân okuduğum zaman sevap alamam ne demek? Hz. Musa ile Firavun’un mücadelesini okuyorsunuz, cariyenin, kölenin hukukunu okuyorsunuz, Ahmet’e Mehmet’e kalan veraseti okuyorsunuz, bir sürü insanın sıkıntılarına, sorularına Cenabi Hak cevap veriyor, problemlerini çözüyor, onlara yardımcı oluyor. Bunları okumanın bana sevap olarak nasıl bir faydası olabilir?


Allah diyor ki: “Faiz haramdır. Bunu yapmak Allah’a ve Peygambere savaş açmaktır.” Ben bunu okuyorum sevap kazanıyorum. Ama faiz alıyorum, veriyorum orada bir şey yok. Bu ayetten ben nasıl sevap alabilirim?


Cenabı Hak diyor ki: “Allah’a şirk koşmak çok büyük bir zulümdür.” Ben gidiyorum Ahmet’i Allah’a eş koşuyorum, Mehmet’e tanrısal nitelikler yüklüyorum. Hz. Muhammed üzerinden yeni bir din icat ediyorum. Burada bir sıkıntı yok. Ama bunu yasaklayan ayeti okuduğum zaman sevap kazanıyorum. Bu sevabı da dedeme gönderiyorum. Böyle bir şeyi nasıl düşünürsünüz? Böyle bir şeye nasıl inanırsınız?


Peki ne yapacağız? Okumanın kime ne zararı var?


Okumanın kimseye zararı yok. Ama Allah’a saygısızlık ediyorsunuz. Çünkü Allah diyor ki: “Kendinize okuyunuz. Okuyun, anlayın, uygulayın.”


Cenaze evindesiniz. Yasin okursunuz, Kurân’dan bir pasaj okursunuz, manasını verirsiniz. Oraya gelen insanlara bunu anlatırsınız. Onlarda bundan istifade eder hayatlarına çeki düzen verirler. Ama okuduğunuz o ayetlerin ölen kardeşinize bir faydası olmaz. Nitekim Haşr Suresi 10.ayetinde Allah diyor ki: “Kendiniz içinde af dileyin onlar içinde af dileyin.” Allah’ım geçmişlerimizi mağfiret eyle. İmanla göç eden kullarını bağışla diye dua edebilirsiniz. Cenabı Hak bunları bize Kurân’da örnek olarak sunuyor. Peygamberimizin uygulamasında böyle bir şey yok. Cenazeye, mevta ya ne okuyacağız diye bir şey yok.


Mezar ziyaretine gideriz ne yaparız orada? Ölümü hatırlarız, ölümü düşünürüz, biz de yok olup gideceğiz bu alemden uzaklaşacağız. Bir gün bizimde cesedimizi böyle toprağa verecekler. Acaba nereye gideceğiz? Gittiğimiz yerde neyle karşılaşacağız ona hazır mıyız? Orası ile ilgili bir çalışmamız bir birikimimiz var mı? Bunları düşünürüz. Bu bize çeki düzen verir.


Kabir dediğimiz yer vücudumuzun toprağa bırakıldığı ve hiçbir anlamının olmadığı yer. Nasıl ki arabanızı götürüp hurdalığa bırakıyorsunuz, terk ediyorsunuz, öldükten sonra ruhumuzu taşıyan bu beden geldiği yere, toprağa bırakılır.  Toprak olur gider.


Cenabı Hak bize bir akıl vermiştir. Tefekkür edin demiştir, aklınızı işletin demiştir. Bu aklı işletirken anlıyoruz ki kabir, bizim için bir şey ifade etmiyor. Çünkü kabir dediğimiz yer bedenimizin gömüldüğü, toprağa terk edildiği yer. Onun için bu konuda kabirde şöyleydi, böyleydi, melekler gelmişti, gitmişti, sormuştu, sormamıştı, cevap vermişti, cevap vermemişti diye bunlara kafayı takacağımıza biz bunları bu kadar düşüneceğimize hayatımıza çeki düzen verelim, doğru yaşamaya bakalım. Biz doğru yaşarsak, Allah’ımızın yasalarına, kanunlarına göre bir hayat ortaya koyarsak kabirde melek gelmiş, melek gitmiş, soru sormuş mu sormamış mı, mahşermiş, kıyametmiş, sırat köprüsüymüş olsa da olmasa da bizim için önemli değil. Ben zaten doğru yaşamışım. Neden kaygılanayım. Ben zaten Allah’ın istediği şekilde yaşamışsam kaygılanmaya ne gerek var. Ölüm benim için bayram olmalı. Bu sıkıntılı alemden kurtulup saadet alemine, huzur alemine göç ediyorum neden korkayım.

Ama sıkıntım var, günahlarım var ise düzeltirim, tevbe ederim. Doğru yaşamaktan daha kolay ne var. Yalan söylememekten, içki içmemekten, insanları kırmamaktan, çalmamaktan daha kolay ne var. Düzenli yaşayacaksın, zulmetmeyeceksin, adil olacaksın, merhametli olacaksın, seveceksin, saygı duyacaksın. Bunlar ne kadar kolay ne kadar güzel şeyler.


Adam diyor ki: “Peygamberimizin zamanında Yasin okunuyor.” Yasin suresi peygamberimiz öldüğü zaman daha toplanmamıştı. Peygamberimizin ölümünden on beş sene sonra Yasin suresindeki ayetler bir araya getirilerek sure oldu. Bir şey söylüyorsak onun arka planını düşünmeliyiz.


Peygamberimizin hayatında ölülere Kurân okumak diye bir şey yoktur.


Dr. Cemal KÜLÜNKOĞLU

4 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kur'an ilk emri

Kur'an'ın ilk emrini yerine getirmeyenler onun sonraki emirlerini icra ederek bir yere varamazlar. İslam dünyası bugün Kur'an'ı...

Onlar ki namazlarında habersizdirler

(Maun 17-5) الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ Elleżîne hum ‘an  s alâtihim sâhûn (e)   Onlar ki, namazlarından tümüyle...

Hamd ve Şükür

Biz hamd ve şükrü yanlış anlıyoruz. Mekkeli müşriklerin şükrünü yapıyoruz.   Rabbimiz diyor ki:   Ben size nimet verdiysem, bu nimeti...

Comments


bottom of page
Kurân ve Hayat